Küresel petrol piyasası, 2025’te karmaşık bir yıla hazırlanıyor ve birkaç temel faktörün baskısıyla karşı karşıya: Opec’in çıktı kararları, yeni bir Trump yönetimi altında ABD üretimindeki potansiyel artışlar, Çin’den gelen talebin yavaşlaması ve yenilenebilir enerji kullanımının artması.
Analistler, bu unsurların her birinin petrol fiyatlarının ve piyasa dinamiklerinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynayacağını söylüyor.
Reuters’in haberine göre, ABD Federal Rezervi’nin 2025’teki faiz indirimlerinin hızını yavaşlatacağına işaret etmesinin ardından kazançlar sınırlı olsa da, petrol fiyatları Perşembe günü düşen ABD ham petrol stoklarının desteğiyle hafif yükseldi.
Brent ham petrol vadeli işlemleri 1414 GMT itibarıyla 44 sent veya yüzde 0,60 artarak varil başına 73,83 dolara yükseldi. Ocak ayı teslimatı için ABD West Texas Intermediate (WTI) ham petrolü 68 sent veya yüzde 0,96 artışla 71,26 dolara yükseldi. Şubat ayı için daha aktif olan WTI sözleşmesi 52 sent artarak 70,54 dolara yükseldi.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (ÇED), Brent ham petrol spot fiyatının 2025’teki mevcut seviyesine yakın kalmasını ve yıl için varil başına ortalama 74 dolar olmasını bekliyor. ABD üretimi arttıkça ÇED, net ABD ham petrol ithalatının 2025’te yüzde 20’den fazla düşerek günlük 1,9 milyon varile (bpd) düşmesini bekliyor ve bu, 1971’den bu yana herhangi bir yılda en az net ham petrol ithalatı olacak.
Fitch, petrol fiyatlarının 2024’teki ortalama 80 dolardan 2025’te varil başına 70 dolara düşmesini bekliyor. Derecelendirme kuruluşu bir raporda, bunun “Opec + üyesi olmayan ülkelerden gelen ılımlı talep artışı ve daha yüksek üretimden kaynaklandığını ve bu da fazla arzın artmasına neden olduğunu” söyledi.
JPMorgan, Brent petrolün 2025’te varil başına ortalama 73 dolar olduğunu görüyor ve yılı varil başına 70 doların altına, ABD West Texas Intermediate’in varil başına 64 doların altına sıkıca kapatmasını bekliyor.
Opec’in çıkış kararları
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (Opec) ve Opec+ olarak bilinen müttefikleri, petrol üretim artışlarının başlamasını Nisan 2025’e ertelemeye ve kesintilerin tamamen çözülmesini 2026’nın sonuna kadar uzatmaya karar verdiler. Bu karar, beklenenden daha zayıf küresel talep ve Opec üyesi olmayan üreticilerin rekabetinden kaynaklanıyor. Opec +, günlük 5,86 milyon varil (bpd) üretim stopajı yaparak arzı ihtiyatlı bir şekilde yönetmeyi ve piyasa fazlasından kaçınmayı hedefliyor.
Opec’in son tahminine göre, küresel petrol talebinin 2024 yılında 1,82 milyon varil olan önceki tahmine göre günlük 1,61 milyon varil (varil / varil) artması bekleniyor. Opec, 2025 yılı için büyüme tahminini 1,54 milyon varil olan 1,45 milyon varil olarak revize etti. Bu aşağı yönlü revizyon, özellikle Çin ve diğer Asya ülkelerinden beklenenden daha zayıf talebi yansıtıyor. Çin’in petrol talebi artışı, önceki 760.000 bpd tahminine kıyasla 2024’te 430.000 bpd’ye düşürüldü. Bu uyum, Çin’in yavaşlayan ekonomik büyümesi ve azalan sanayi faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.
Yeni bir Trump yönetimi altında ABD üretimi
Donald Trump’ın ABD başkanlığına dönmesi petrol üretiminin artmasına neden olabilir. Trump yönetimi tarihsel olarak fosil yakıt endüstrisine yönelik kuralsızlaştırmayı ve desteği tercih etti ve bu da daha yüksek üretim seviyelerine neden olabilir. Arzdaki bu artış, özellikle Opec’in çıktı kararlarıyla çakışırsa, küresel petrol fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabilir.
Çin’den gelen talebin yavaşlaması
Çin’in ekonomik yavaşlaması, küresel petrol fiyatlarını etkileyen bir diğer kritik faktördür. Dünyanın en büyük ikinci petrol tüketicisi olarak, Çin’in talebindeki herhangi bir azalma piyasayı önemli ölçüde etkileyebilir. Analistler, Çin’in durgun ekonomik toparlanmasının ve azalan endüstriyel faaliyetin zaten petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti. Bu eğilim devam ederse, küresel petrol piyasasında fazlalığa yol açarak fiyatları daha da düşürebilir.
Yenilenebilir enerji kullanımının artması
Yenilenebilir enerji kaynaklarının giderek yaygınlaşmasının 2025 yılında petrol fiyatlarını da etkilemesi bekleniyor. Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir teknolojilere yatırım yapmaya devam ettikçe, petrol talebi düşebilir. Daha temiz enerji kaynaklarına yönelik bu değişim, karbon emisyonlarını azaltmaya ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik daha geniş bir küresel çabanın bir parçasıdır. Elektrikli araçların artan kullanımı ve enerji verimliliğindeki gelişmeler, petrole olan bağımlılığı daha da azaltacak ve potansiyel olarak daha düşük fiyatlara yol açacaktır.
Özetle, 2025’teki küresel petrol fiyatlarına ilişkin görünüm, Opec’in çıktı kararları, ABD üretimindeki potansiyel artışlar, Çin’den gelen talebin yavaşlaması ve yenilenebilir enerji kullanımının artmasıyla şekilleniyor. Opec’in temkinli yaklaşımı piyasayı dengelemeyi amaçlarken, ABD üretimindeki potansiyel artış ve Çin’in ekonomik yavaşlaması fazlalığa ve fiyatların düşmesine neden olabilir. Ek olarak, yenilenebilir enerjinin artan şekilde benimsenmesi, petrol talebini düşürmeye ve fiyatları daha da etkilemeye devam edecektir.
Bu faktörlerin etkileşimi, 2025’teki petrol fiyatlarının gidişatını belirleyecek ve bu da onu hem piyasa analistleri hem de endüstri paydaşları için önemli bir ilgi yılı haline getirecektir.