Dr. Raja şunları vurguladı: “Bu merkez, her alanda mükemmelliği ile tanınan bir şehir olan Dubai’nin tıp sektörünün ilerlemesine katkıda bulunan önemli bir kilometre taşını ve kayda değer bir başarıyı temsil ediyor.” Ayrıca bu merkezin Dubai’deki King’s College Hospital London’ın mirasını yansıttığını ve Birleşik Krallık’taki prestijli King’s Karaciğer Nakli Mükemmeliyet Merkezi’nin bir uzantısı olarak hizmet ettiğini vurguladı. “BAE nüfusu arasında merkezimizde yapılan karaciğer nakli konusunda artan bir farkındalık var ve bu da onları istişareler için bizi ziyaret etmeye motive ediyor. Karaciğer nakli karmaşık prosedürlerdir ve bekleme listesindeki hastalar nakil öncesi ve sonrası kapsamlı değerlendirmeler ve bakım gerektirir. Bu süre zarfında, koşullarını uygun şekilde yönetmek için ek prosedürler gerektiren komplikasyonlar ortaya çıkabilir.” Dubai’deki King’s College Hospital London’da karaciğer nakli hizmetleri direktörü Dr Parthi Srinivasan şunları söyledi: “Karaciğer nakli, son dönem karaciğer hastalığı veya akut karaciğer yetmezliği olan hastalar için oldukça etkili bir tedavidir. Sonuçlarımız, dünyanın önde gelen herhangi bir merkezin sonuçlarıyla karşılaştırılabilir. Merkezin açılışının ilk yılında 14 karaciğer naklini başarıyla tamamlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz.” Dr. Srinivasan, Dubai’deki King’s College Hastanesi’nin Londra’daki King’s College Hastanesi ile yakın çalıştığını ve tüm vakaların Londra’dan doktorlarla multidisipliner bir ekip toplantısında ortaklaşa tartışıldığını belirtti. “Hizmetlerimiz burada bitmiyor. Londra’daki King’s College Hastanesi ile aynı protokolleri uyguluyoruz. Ayrıca hastaları nakil sonrası iyileşme döneminde eğiterek ilaçlarını uzun vadede nasıl yöneteceklerini öğretiyoruz. Haftalık, aylık ve hatta yıllık olarak fizyoterapi, gerekli tedaviler, beslenme rehberliği ve periyodik takipler sağlıyoruz “dedi. “Bölgedeki öncü bir merkez olarak bu başarı, Dubai’deki King’s College Hospital London’ın BAE’nin sağlık hedeflerini desteklemeye ve herkes için kişiselleştirilmiş bakım sağlamaya olan bağlılığını yansıtıyor. Merkez, gelecek nesiller için karaciğer sağlığı üzerinde kalıcı bir etki yaratmayı hedefliyor ve merhum Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan’ın mirasını somutlaştırarak insani misyonunu her yönüyle yansıtıyor.” Dr. Srinivasan şu sonuca vardı: “Dubai’deki King’s College Hastanesi, hastane organ bağışı ve nakli için akredite bir merkez olduğu için Ulusal İnsan Organ ve Doku Bağışı ve Nakli Programı ‘Hayat’ı destekliyor.” Gelecek planlarıyla ilgili olarak, “merkez şu anda karmaşık karaciğer nakli gerçekleştiriyor ve yakında yaşayan bağışçılardan karaciğer nakli yapmaya başlamayı planlıyoruz. BAE’de halihazırda artan sayıda ölen bağışçı var. Bir sonraki adım, Batı merkezlerindeki uygulamalara benzer şekilde, kalp ölümünden sonra organ bağışını genişletmektir. Şu anda, ülkedeki tüm organ bağışı vakaları beyin ölümü gerçekleşmiş bağışçıları içermektedir. Kardiyak ölümden sonra bağışların genişletilmesi, mevcut organ sayısını önemli ölçüde artıracak ve bu da lokal karaciğer nakli ameliyatlarının sayısında önemli bir artışa yol açacaktır.”
