Başbakan Keir Starmer’ın Downing Street ofisi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere’nin suçlu insan kaçakçılığı çeteleriyle mücadele etmek için ayırdığı 75 milyon sterlini (97 milyon dolar) ikiye katlayacağını söyledi.
Ek finansman, İngiltere’ye küçük teknelerle gelen belgesiz göçmen sayısını azaltma politikasının bir parçası olan Starmer’ın yeni Sınır Güvenliği Komutanlığına iki yıl içinde 150 milyon sterlin sağlayacak.
Duyuru, Starmer’ın yeni İşçi hükümetinin — Muhafazakar selefi gibi — seçim öncesi arkalarındaki suç çetelerini “parçalama” taahhüdüne rağmen sayıları düşürmek için mücadele etmesiyle geldi.
Pazartesi günü Glasgow’daki Interpol genel kuruluna yaptığı konuşmada Starmer’ın “dünyanın bu zorluğun ciddiyetine uyanması gerektiğini” söylemesi bekleniyor.
Belgesiz göç, özellikle Kanalı kuzey Fransa’dan geçen insanların, Starmer’ın İşçi partisi’nin seçildiği Temmuz ayında yapılan anketlerde önemli bir sorundu.
Starmer’ın başbakan olarak ilk hamlelerinden biri, son Muhafazakar hükümetin sığınmacıları Ruanda’ya sınır dışı etme konusundaki tartışmalı planını kaldırmaktı.
“İngiliz halkının güvenliğini sağlamak için seçildim. Ve güçlü sınırlar bunun bir parçasıdır. Ancak güvenlik sınırlarımızda durmuyor “diyecek.
“(İngilizce) Kanalda erkekler, kadınlar ve çocuklar ölürken göz yummak konusunda ilerici bir şey yok.”
Starmer hükümeti ayrıca, insan kaçakçılığıyla başa çıkmak için terörle mücadele taktiklerini genişletmeyi içermesi beklenen sınır güvenlik güçlerine “gelişmiş” yetkiler vermeyi de yasalaştırmayı planlıyor.
“Bu, nerede gelişirse gelişsin damgalanması gereken aşağılık bir ticaret. Bu yüzden çalıştığını bildiğimiz terörle mücadele yaklaşımımızı yeni Sınır Güvenliği Komutanlığımızla çetelere uyguluyoruz” diyecek.
En son geçici istatistiklere göre, bu yıl Kanalı küçük teknelerle geçtikten sonra yaklaşık 32.000 belgesiz göçmen İngiltere’ye geldi.
Geçişi yapmaya çalışırken en az 60 kişi öldü.
Bu haftanın ilerleyen saatlerinde Starmer, göç ve insan kaçakçılığının gündemde yer alması beklenen Macaristan’daki Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesine katılacak.