İngiltere, Pazartesi günü Samoa’da başlayan Commonwealth ülkeleri toplantısında tarihi transatlantik köleliğin tazminatı konusunu masaya getirmeyecek, ancak bunu tartışmak isteyen liderlerle görüşmeye açık.
Kökleri İngiltere’nin eski imparatorluğuna dayanan 56 ülkeden liderler ve yetkililer bu hafta Pasifik Ada ülkesindeki Commonwealth Hükümet Başkanları Toplantısı’na (CHOGM) katılacak.
Ardışık İngiliz hükümetleri tazminat çağrılarını reddetti, ancak Karayip Topluluğu (CARICOM) tazminat komisyonu başkanı Hilary Beckles, Reuters’e verdiği demeçte, bu duruşun 14 yıllık Muhafazakar yönetimden sonra yeni İşçi yönetimi altında değişebileceğine dair umutlar olduğunu söyledi.
Samoa toplantısına hem İngiltere Başbakanı Keir Starmer hem de Kral Charles katılacak.
Ancak Starmer sözcüsü Pazartesi günü yaptığı açıklamada, tazminatların gündeminde olmadığını yineledi.
Sözcü, “Tazminat ödemiyoruz” dedi. “Özür konusundaki tutum aynı kalıyor. CHOGM’DE özür dilemeyeceğiz.”
Tazminatlar Starmer’ın “resmi” Commonwealth gündeminde olmasa da sözcüsü, “bu konularda ortaklarla ilişki kurmaya devam edeceklerini” söyledi.
Jamaika ve Barbados gibi 15 üye ülkeyi bir araya getiren Carıcom’da konuya aşina olan bir kaynak, Reuters chogm’a tazminat konusunda diyalog için önemli bir fırsat sunduğunu ve bölgenin sorunu orada gündeme getireceğini söyledi.
Trinidad ve Tobago Başbakanı Keith Rowley, Temmuz ayında CARICOM tarafından Samoa’daki tazminatlar hakkında “çok güçlü bir şekilde” konuşma kararı alındığını söyledi.
Commonwealth’in bir sonraki genel sekreteri olmak için aday olan üç aday da tazminatları destekliyor.
Carıcom’un yalnızca ağır finansal ödemelere odaklanmayan bir tazminat planı vardır. Diğer önlemlerin yanı sıra, Avrupa ülkelerini resmi olarak özür dilemeye çağırıyor ve eğitim programları için destek talep ediyor.
Köleliğin tazminatı fikri uzun süredir devam ediyor, ancak dünya çapında ivme kazanıyor. Muhalifler, ülkelerin tarihsel yanlışlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini söylerken, savunucular köleliğin mirasının bugün kalıcı ve geniş ırksal eşitsizliklerle sonuçlandığını söylüyor.