Rapor, modern çalışma ortamlarının her zaman açık doğasının çalışanların refahını ve ruh sağlığını olumsuz etkilediğini gösteriyor. Buna ek olarak, iş güvensizliği giderek artan bir tehdit olarak ortaya çıkıyor ve çalışanların neredeyse üçte biri (yüzde 31) yapay zeka gibi yeni teknolojilerin işlerini geçersiz kılacağına dair korkularını dile getiriyor. Beş çalışandan neredeyse ikisi, refahları ve zihinsel sağlıkları üzerindeki etkiden dolayı verimlilik artışlarının ağır bastığını düşünüyor ve yüzde 31’i bunun iş-yaşam dengelerine zarar verdiğine inanıyor. İşverenler, hızlı teknolojik değişikliklerle ilgili korkuları gidermek veya çalışanlarının geride kaldığını hissetme riskini almak için çalışanlarıyla etkili bir şekilde iletişim kurmalıdır. İşverenler, yapay zekadaki ilerlemelerin aynı zamanda geleceğin işgücünün, görevleri yeni ve farklı şekillerde yerine getiren yapay zeka destekli insanlara sahip olacağı anlamına geldiğini hatırlamalıdır. Bu senaryoda çalışmak için insan işgücünün yeniden vasıflandırılması gerekecektir. İşverenlerin, süreçleri kolaylaştırmak ve daha ilgi çekici bir çalışan deneyimi yaratmak için yapay zeka kullanarak İK teknolojisindeki gelişmelerden yararlanma kapsamı vardır.