Donald Trump’ın biyografisi ve David Cronenberg’in en son karanlık yaratımı, dünyaca ünlü film festivali yarıda kalırken Pazartesi günü Cannes’da prömiyer yapıyor.
Demi Moore, kadınların yaşlandıkça bedensel mükemmelliği korumak için karşılaştıkları baskılarla ilgili ultra kanlı bir korku olan The Substance için yapılan eleştirilerden sonra en iyi kadın oyuncu ödülü için ciddi bir yarışmacı gibi görünüyor. Deadline filmi “yılın en zeki, en korkunç korku kaçışı” olarak adlandırırken, Variety Moore’u “korkusuzdan başka bir şey değil” olarak seçti.
Film endüstrisinin en önde gelen buluşması olarak kabul edilen festival, Cumartesi günü jüriye Barbie yönetmeni Greta Gerwig’in başkanlık ettiği ödül töreniyle sona eriyor.
Pazartesi günü iki uğultulu giriş daha geliyor.
Trump’ın İran doğumlu yönetmen Ali Abbasi’den biçimlendirici yıllarının bir biyografisi olan Çırak, Amerika Birleşik Devletleri için bir seçim yılında tartışmalara yol açacak. Başrolde Sebastian Stan, en çok oynadığı bilinen Kış Askeri Marvel filmlerinde. Ayrıca bu yılki Berlin Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı ve Pam ve Tommy dizilerinde rockçı Tommy Lee rolüyle büyük beğeni topladı.
Daha sonra The Fly, Crash ve Videodrome gibi birçok vücut korku klasiğinin yönetmeni olan Cronenberg, The Shrouds ile festivale geri döner.
Şimdiye kadarki en kişisel filmi olarak faturalandırılan film, ölüleri mezarlarında izlemek için bir makine icat eden dul bir işadamının (Vincent Cassell) hikayesini anlatıyor.
Kısmen, Cronenberg’in 43 yıllık karısının 2017’deki ölümünden ilham aldı.
Kanadalı yönetmen Variety ‘e “Sanatı gerçekten terapi olarak düşünmüyorum” dedi. “Bana kalırsa keder sonsuza dek sürer. Hiçbir yere gitmiyor. Ondan biraz uzaklaşabilirsin, ama filmi yaparken herhangi bir katarsis yaşamadım.”
İlk hafta eleştirmenlerle iyi puan alan girişler arasında, yönetmen Andrea Arnold’dan işçi sınıfı İngiltere’sindeki genç bir kız hakkında cesur ama tatlı ve fantastik bir hikaye olan Bird vardı.
Emma Stone ve Yorgos Lanthimos arasındaki en son tuhaf ekip olan Kindness of Kindness, başparmak ve karnabahar yemeği de dahil olmak üzere bazı ultra karanlık komedi anlarına yer verdi.
Francis Ford Coppola’nın on yıllardır devam eden destanı olan Megalopolis, belki de en bölücü giriş oldu, bazı eleştirmenler onu felsefenin derin bir yaşam sonu çalışması ve diğerleri zar zor anlaşılır bir karmaşa olarak görüyor.
Festival ayrıca iki Hollywood gişe rekorları kıran film için gösterişli yarışma dışı lansmanlar gördü. — AFP