Kültürel Bağlam
Kadınlara genellikle başkalarına kendilerine öncelik vermeleri öğretilir, bu gençlikten kaynaklanan toplumsal bir normdur. Sevgi adına fedakarlık asil bir özellik olsa da, sevgi eylemleri ile sürekli fedakarlık gerektiren toplumsal beklentiler arasında ayrım yapmak çok önemlidir. İkinci ethos, kadınların kendi sağlık ihtiyaçlarının ihmal edilmesine yol açabilir.Kadınların Toplumdaki Hayati Rolü: Kadınların Ruh Sağlığı Neden Önemlidir?
Kadınların toplumun bel kemiği olarak önemi, bakıcılar, işçiler ve değişim aracıları olarak önemli rolleriyle derinden iç içe geçmiş çok yönlü katkılarında yatmaktadır. Anne sağlığı hayati önem taşır; Araştırmalar, annenin mutluluğunun çocuğun sağlığı ve refahı için en önemli faktör olduğunu vurgulamaktadır. Bir annenin fiziksel ve zihinsel sağlığı, çocuklarına bakma yeteneğini büyük ölçüde etkiler ve böylece gelişimlerini etkiler. Hamilelik sırasındaki stres bebeğin büyümesini etkileyebilir ve uzun vadeli sağlık etkileri olabilir. Bir annenin duygusal gücü, çocukları olumsuz deneyimlerden korumaya yardımcı olarak, optimal büyümeleri için besleyici bir ortam yaratır. Kadınların çeşitli becerilerini ve rollerini tanımak ve değer vermek, güçlü ve başarılı bir toplum oluşturmanın anahtarıdır.
Ruh Sağlığı: Görünmez Yük
Araştırmalar, özellikle menopoz ve perimenopoz gibi geçiş yaşam evrelerinde kadınların erkeklerden daha fazla kaygı ve depresyon yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Psikiyatrik Araştırmalar Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, menopoz sırasındaki hormonal dalgalanmaların duygudurum bozukluklarını önemli ölçüde şiddetlendirebileceğini buldu. Bununla birlikte, bu açık bağlantıya rağmen, kadınlar için zihinsel sağlık kaynakları yetersiz kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ruh sağlığındaki cinsiyet eşitsizliklerinin toplumsal beklentiler ve rollerle daha da kötüleştiğini bildirmektedir. Kadınlar genellikle mesleki sorumlulukları yönetme ve bakım verme görevlerinin çifte yüküyle karşı karşıya kalırlar ve öz bakıma neredeyse hiç yer bırakmazlar. Zamanla, bu kronik kendini ihmal etme, menopozu çevreleyen damgalanma ile daha da kötüleşen ciddi zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir.Menopoz: Tabu Konusu
Menopoz, bir kadının üreme yıllarının sonunu işaret eden ve öncesinde birden fazla zayıflatıcı semptomla kuşatılabilen on yıldan fazla perimenopoz olabilen doğal bir biyolojik süreçtir. Yine de, evrenselliğine rağmen, menopoz genellikle Batı kültürlerinde tabu bir konu olarak ele alınmaktadır. İngiliz Menopoz Derneği tarafından 2020 yılında yapılan bir anket, kadınların yüzde 45’inin menopoz semptomlarının işverenleri tarafından ciddiye alınmadığını hissettiğini ortaya koydu. Bu anlayış ve destek eksikliği, zihinsel sağlık yükünü artırarak önemli fiziksel ve duygusal sıkıntılara yol açar. Sıcak basması, gece terlemesi ve ruh hali değişimleri gibi menopoz semptomları bir kadının yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Semptomlar ortadan kaldırıldığında veya en aza indirildiğinde, kadınlar kendilerini izole ve değer düşüklüğüne uğramış hissedebilirler. Bunun erkekler ve aileler üzerinde de etkisi vardır.İşyeri: Kritik Bir Savaş Alanı
İşyeri, kadın sağlığının kültürel olarak önceliksizleştirilmesinin çarpıcı bir şekilde belirginleştiği kritik bir alandır. Harvard Business Review tarafından yapılan bir araştırma, menopozdaki kadınların yönetilmeyen semptomlar nedeniyle genellikle üretkenlikte azalma ve devamsızlıkta artış yaşadığını buldu. Buna rağmen, işyeri politikaları nadiren menopoza hitap ederek sessizliği ve damgalanmayı daha da pekiştiriyor. Ayrıca, menopoz ve perimenopozal kadınlara yönelik destek eksikliği, önemli mesleki gerilemelere yol açabilir. 40’lı ve 50’li yaşlarındaki kadınlar, genellikle kariyerlerinin zirvesindeyken, kendilerini işten atılmış veya çalışma saatlerini azaltmaya zorlanmış bulabilirler. Bu sadece mesleki gelişimlerini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda liderlik rollerindeki daha geniş cinsiyet farkına da katkıda bulunur.