Bir ebeveynin görevi, çocuğuna bağımsız olmayı öğretmektir. Bu işin en zor kısmı başarıyı kabul etmektir. Çocuğunuzu ileri eğitim yolculuğuna göndermek, hem ebeveyn hem de çocuk için dev bir sıçramadır. Ülke nüfusunun yüzde 80’inin BAE’de gurbetçi olarak büyüdüğü göz önüne alındığında, zorluklar benzersiz bir şekilde karmaşık olabilir. Göçmen yaşam tarzından üniversiteye geçiş, anlayış ve esneklik gerektiren duygusal ve sosyal engeller sunar.
Gurbetçi olsanız da olmasanız da, bu şüphesiz duygusal bir yolculuktur. Çocuğunuzu yurtdışına göndermeye hazırlanmak, karmaşık bir duygu karışımı, lojistik görevler, akademik zorluklar ve sosyal düzenlemeler arasında gezinmeyi içerir – bunların tümü muhtemelen yıllarca önceden planlanmıştır. Elbette kişinin önleyemeyeceği duygusal açı dışında. Derinlerde, gençler ilerideki macera hakkında karışık bir heyecan torbası hissediyor olabilirler ve ayrıca farklı bir kültüre uyum sağlama, memleket hasreti korkusu, bağımsız yönetme konusunda kendinden şüphe duyma ve belirli bir kayıp duygusuyla birlikte gelen bilinmeyenle ilgili endişe duyuyor olabilirler. Bununla birlikte, uygun destek ve hazırlıkla, bu deneyim ödüllendirici ve dönüştürücü olabilir, kişisel gelişimi, bağımsızlığı ve daha geniş bir dünya perspektifini teşvik edebilir.
Free Spirit Collective’in Kurucu Ortağı ve Kurumsal ve Eğitimsel Refah Başkanı Mark Samways, üniversiteye giren göçmen öğrencilerin karşılaştığı zorluklara ve bunların üstesinden gelme stratejilerine ışık tutuyor.
Duygusal Zorluklar
Göçmen öğrenciler genellikle üniversiteye girdikten sonra kültürel kimlik krizi duygusuyla boğuşurlar. Kendi ülkeleri dışındaki yerlerde yaşadıktan sonra, farklı öğrenci toplulukları arasında kültürel kimliklerini tanımlamayı zor bulabilirler. Bu iç mücadele muhtemelen tecrit ve kafa karışıklığı duygularına yol açabilir.
Ek olarak, aileden, arkadaşlardan ve tanıdık bir ortamdan uzak olmak, yoğun ev hasreti duygularını tetikleyebilir, duygusal refahı ve akademik performansı etkileyebilir.
Yeni bir akademik ortama uyum sağlamak – muhtemelen çalıştıkları sistemden farklı, yeni sosyal normlar ve alışılmadık bir yaşam tarzı herkes için bunaltıcı olabilir. Bilinmeyen sosyal dinamiklerde gezinirken akademik olarak başarılı olma baskısı, stres ve kaygıya katkıda bulunarak üniversitede başarılı olma yeteneklerini engelleyebilir.
