Perşembe günü bir grup Avrupa hükümeti, BM İnsan Hakları Konseyi’ne katılmaya hazırlanırken Kenya’da keyfi gözaltı ve zorla kaybolma raporları konusundaki endişelerini dile getirdi.
Genellikle bölgedeki en istikrarlı ülkelerden biri olan Doğu Afrika ülkesi, popüler olmayan bir finans faturasının Haziran ayında Başkan William Ruto hükümetine karşı ölümcül protestolara yol açmasının ardından son zamanlarda kargaşa yaşadı.
Polis, protestoculara karşı orantısız güç kullanmakla suçlandı ve 60’tan fazla kişinin ölümüne yol açtı.
Hak grupları, takip eden haftalarda onlarca kişinin daha kaybolduğunu veya usulüne uygun bir işlem yapılmadan tutuklandığını, çoğu zaman yüzsüzce sokaklardan veya evlerinden kaçırıldığını söylüyor.
Dokuz Batı ülkesinin (İngiltere, Danimarka, Almanya, İrlanda, Finlandiya, Hollanda, Norveç, İsveç ve İsviçre) elçilikleri ortak bir açıklamada endişelerini dile getirdi.
“Devam eden keyfi tutuklamalar ve zorla kaybolma raporları konusundaki endişelerimizi not ediyoruz” dediler.
“Hukukun üstünlüğünün hakim olmasını sağlamak çok önemlidir,” diyerek “hızlı ve şeffaf soruşturmalar” çağrısında bulundular.
Grup, Kenya’yı bu ayın başlarında BM İnsan Hakları Konseyi’ne seçilmesinden dolayı tebrik etti. Ocak ayında konseyde üç yıllık bir dönem başlayacak.
Kenya polisi sık sık aktivistleri, avukatları ve hükümetin diğer eleştirmenlerini hedef alan kiralık katiller yönetmekle suçlanıyor.
Ekim 2022’de Ruto, kaybolmalar ve yargısız infazlarla suçlanan bir polis birimini feshetti ve güvenlik sektörünü elden geçirme sözü verdi.
Ancak bu yılki protestolardan bu yana bir dizi tutuklama ve kaybolma, yeni suistimal korkularını artırdı.
Kenya’daki yargısız infazlara odaklanan bir kampanya grubu olan Missing Voices, 2017’de veri toplamaya başlamasından bu yana polisin elinde en az 1.350 ölüm ve 350 zorla kaybolma olduğunu söylüyor.