Babalar ve çocuklar arasındaki ilişki, yalnızca bir ailenin kendine özgü dinamiklerini değil, çevremizde meydana gelen toplumsal değişimleri de yansıtan bir aynadır. Babalar, çocukları gibi, kendi çocukluklarında yaşadıkları ebeveynlik modellerini ”miras alırlar” ve genellikle gelecek nesillerle daha sağlıklı ve daha uyumlu ilişkiler kurmak için bu kalıpları yeniden gözden geçirme zorluğuyla karşı karşıya kalırlar.
Babalar kendileri hangi dersleri öğrendiler?
Geçmişte, çocuk yetiştirmek, özellikle erkek çocuklar, genellikle katılık ve disipline dayanıyordu. Birçok baba, duygu göstermenin bir zayıflık olarak kabul edildiği ailelerde büyüdü ve ebeveynliğe katılımları maddi destekle sınırlıydı. Güçlü olmanın duyguları bastırmak anlamına geldiği ve çocuklara bakmanın öncelikle bir annenin sorumluluğu olduğu dersini aldılar.
Ancak bugün, bu tür ebeveynlik modellerinin her zaman bir çocuğun duygusal refahına katkıda bulunmadığını anlıyoruz. Modern babalar giderek artan bir şekilde yalnızca katı akıl hocası olmak için değil, aynı zamanda çocuklarına yakın arkadaş olmak için de çabalıyorlar. Duyguları ifade etmeyi, sevgi ve destek hakkında açıkça konuşmayı ve çocuklarının hayatlarına anne ile eşit şekilde katılmayı öğrenirler.
Ebeveynlik bugün nasıl değişti?
Modern ebeveynler, sorumlulukların daha adil bir şekilde bölünmesini amaçlar. Babalar çocuk yetiştirmede çocuk bezini değiştirmekten ev ödevlerine yardım etmeye kadar giderek daha aktif roller üstleniyorlar. Dahası, teknoloji ve bilgiye erişim, babaların daha önce bilinmeyen veya gözden kaçan ebeveynlik nüansları hakkında bilgi edinmelerini sağlar.
Ancak bu değişiklikler yeni zorlukları da beraberinde getiriyor. Örneğin, birçok erkek geleneksel beklentiler ile yeni sosyal standartlar arasında iç çatışma yaşar ve bu da rollerinde strese ve belirsizliğe yol açar.
Babaların karşılaştığı zorluklar
1.Zaman Eksikliği: Yaşamın hızlı temposu ve kariyer hırsları genellikle babaları çocuklarından uzaklaştırır.
2.Rol Modellerinin Olmaması: Birçok erkek, çocukları için duygusal olarak nasıl müsait olacağını bilmiyor çünkü kendi babaları bu örneği vermedi.
3.Sosyal Baskı: Toplumsal beklentiler hala erkekleri ebeveynlikte ortak olmaktan ziyade sağlayıcı olmaya odaklanmaya zorlamaktadır.
bir babanın rolü oğulları ve kızları nasıl etkiler?
* Oğullar için: Baba, erkek olmanın, zorlukların üstesinden gelmenin ve başkalarıyla ilişkiler kurmanın bir modeli olarak hizmet eder. Babaları hayatlarına aktif olarak katılan erkekler genellikle duygusal olarak daha dirençli ve kendinden emin olmak için büyürler.
* Kızlar için: Bir baba, bir kızın bir erkeğin bir kadına nasıl davranması gerektiği konusundaki anlayışını şekillendirir. Sevecen ve saygılı bir baba, bir kızın gelecekteki ilişkiler için sağlıklı özgüven ve beklentiler geliştirmesine yardımcı olur.
Diana Nuri’nin
Bir babanın anneye karşı tutumu çocukları nasıl etkiler?
Bir babanın anneye muamelesi, çocukların gözlemlediği aile dinamiklerinin ilk örneğidir. Bir baba anneye saygı duyar, onu destekler ve ona değer verirse, çocuklar bu tür ilişkilerin norm olduğunu öğrenirler. Saygı ve ortaklığa dayalı kendi ilişkilerini nasıl kuracaklarını anlayarak büyürler.
Öte yandan, ailede şiddet veya ihmal varsa, çocuklar bu davranış kalıplarını benimseyebilir ve bu da daha sonra ortaklarla sağlıklı bağlantılar kurma yeteneklerini etkileyebilir.
Ebeveynliğe aktif katılım babalar için neden bu kadar önemlidir?
1.Duygusal Destek: Babalarının varlığını ve bakımını hisseden çocuklar daha özgüvenli ve mutlu büyürler.
2.Karakter Gelişimi: Babalar çocukların disiplin, bağımsızlık ve sorumluluk duygusu geliştirmelerine yardımcı olur.
3.Annelere Destek: Babaların aktif katılımı, annelerin üzerindeki yükü azaltarak aile ve iş arasındaki dengeyi korumalarını sağlar.
Ailede şiddet kabul edilemez
Ebeveynlik korku ve baskıya dayanamaz. Fiziksel veya duygusal şiddet sadece babalar ve çocuklar arasındaki ilişkileri yok etmekle kalmaz, aynı zamanda ruhlarına onarılamaz zararlar verir. Çocukların yetişkinliğe taşıyabileceği travmatik davranış kalıpları yaratır.
Her çocuk sevgi, güvenlik ve saygı atmosferinde büyümeyi hak eder. Bir babanın görevi, gücün saldırganlıkta değil, destekleme, koruma ve sevme yeteneğinde yattığını göstermektir.
Ve sonuç olarak şunu söylemek isterim ki, bir babanın çocuk yetiştirmedeki rolü bir görevden daha fazlasıdır. Bir çocuğun mutlu, kendinden emin ve sağlıklı ilişkiler kurabilecek şekilde büyümesine yardımcı olan bir rol model olma fırsatıdır. Bir babanın ebeveynliğe katılımı, yalnızca çocuğun duygusal refahını değil, tüm aileyi de güçlendirir.
Yazar bir psikologdur