Al Ain’deki araştırma öğrencileri, yeni bir kök hücre araştırma merkezi sayesinde organ basabilecek ve Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların tedavisi için çalışabilecekler.
BAE Üniversitesi (UAEU) tesisi, önemli araştırma çalışmalarını tamamlamak için gereken süreyi kısaltmalarına yardımcı olacak ve çalışmalarında önemli atılımlar yapmak için gereken en son teknolojiye erişmelerini sağlayacaktır.
Üniversitenin Araştırma sorumlusu Dr. Rami Beiram, ”UAEU Kök Hücre Araştırma Merkezi, BAE’de rejeneratif tıp ve kök hücre tedavilerinde yeniliği ilerletmeye adanmış türünün ilk akademik merkezidir” dedi.
Dr. Rami, merkezin “kök hücre tedavisinde ve klinik uygulamalarında önemli atılımlar” elde edilmesine yardımcı olacağını söyledi. Ayrıca merkezin ülkenin sağlık sektöründeki geleceğine de katkıda bulunacağına dikkat çekti.
Merkeze yakın zamanda yapılan bir ziyarette, Emirlik öğrencileri Shamsa Fadel Almansouri ve Fatema Khamis Aldhaheri’nin projeleri üzerinde aktif olarak çalıştıklarına tanık oldu. Kriyojenik dondurucu ve 3D biyoprinter dahil olmak üzere en son teknolojiye sahip araçlara erişimi olan öğrenciler, araştırmalarını ilerletmek için en son teknolojiyi kullanıyor.
Organlar nasıl yazdırılır
Örneğin 3D biyoprinter, Şemsa’nın açıkladığı bir süreç olan organları “yazdırmak” için kullanılır. polimerlerden, canlı hücrelerden ve büyüme faktörlerinden oluşan biyoinki içerir.“İşlediğimiz hücreleri hücre kültürü ile enjekte edeceğiz ve ardından biyoink ile karıştıracağız. Bu daha sonra imal edilmiş bir organı yazdırmak için kullanılacaktır.” Dedi Şemsa.
Bir böbrek modeli oluşturmaya çalışan öğrenciler, yazdırmadan önce bir tablet üzerinde tasarladılar. Fatema, 3D baskılı organların hastalık modellemesi, uyuşturucu testi ve doku mühendisliği için paha biçilmez olduğunu açıklayarak çalışmalarının potansiyel uygulamalarını detaylandırdı.
Fatema, “Bu 3D baskılı yapılar, bir organın bir hastalığa nasıl tepki vereceği veya yeni ilaçlara nasıl tepki vereceği konusunda yüzde 100 doğruluk sağlıyor” dedi. “Zaten kalp yamaları bastık ve test ettik.”
Merkez ayrıca otomatik hücre kültürü platformu, robotik kollar, biyogüvenlik kabini ve 47.000’den fazla kök hücre şişesini depolayabilen kriyojenik dondurucu gibi ileri teknolojilerle donatılmıştır. Bu makineler sadece manuel hata ve kontaminasyonu azaltmakla kalmaz, aynı zamanda kök hücre hatlarının hızlı üretimini de sağlar.
Şemsa, yeni teknolojinin araştırma sürecini nasıl dönüştürdüğünü paylaştı. “Önceden, her şeyi manuel olarak yapmak zorundaydık, bu günler hatta haftalar sürebilirdi. Şimdi, yeni otomatik makineler bize zaman kazandırıyor ve gereken manuel çalışma miktarını azaltarak araştırmamıza daha fazla odaklanmamızı sağlıyor.”
Rejeneratif tedaviler için kök hücreler
Dr. Rami’ye göre, öğrencilerin şu anda üzerinde çalıştıkları ve çalışmalarının geniş kapsamlı etkileri olacağına dair umut verici birkaç proje var.Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar için rejeneratif tedavilere odaklanan çalışmalar da dahil olmak üzere merkezde devam etmekte olan umut verici birkaç projeye dikkat çekti.
“Bir proje, kök hücrelerin doku rejenerasyonuna, karsinojeneze ve çeşitli mide hastalıklarına nasıl katkıda bulunduğunu inceleyerek mide kök hücre biyolojisine odaklanıyor. Ek olarak, belirli hastalıklarda kök hücre kaderini belirlemeyi düzenleyen moleküler mekanizmaları araştıran devam eden bir çalışma var ”dedi.
Ayrıca, merkezin göbek kordonu kanından kök hücrelerin toplanmasını, işlenmesini ve depolanmasını içerecek bir kordon kanı bankacılığı girişimi için “temel” oluşturduğunun altını çizdi.
Dr. Rami, bu projenin gelecekteki terapötik kullanım için yüksek kaliteli kök hücre örneklerinden oluşan ulusal bir depo oluşturacağını açıkladı. “Bu girişim, kök hücre araştırmalarını ilerletme ve gerçek dünyadaki tıbbi uygulamalar için klinik denemeleri destekleme taahhüdümüzü yansıtıyor” dedi.
”Bu girişim, gelecekteki terapötik uygulamalar için yüksek kaliteli kök hücre örneklerinden oluşan ulusal bir depo oluşturmayı amaçlıyor” diye ekledi.
