Cuma günü ABD, İsrail güçlerinin bir milyondan fazla yerinden edilmiş insanın barındığı güneydeki Refah kenti çevresindeki operasyonları yoğunlaştırmasının ardından İsrail’in Gazze savaşında Amerikan silahlarını kullanmasını eleştirdi.
ABD, “kesin bulgulara” varamamasına ve sevkiyatları engellemekten kaçınmasına rağmen, İsrail’in yedi aylık savaş sırasında uluslararası insancıl hukuka aykırı şekillerde silah kullandığını “değerlendirmenin makul” olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden’in İsrail’in Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Refah’a yönelik tam kapsamlı bir saldırı tehdidini gerçekleştirmesi halinde bazı askeri satışları durdurma vaadinin ardından, iki müttefik arasındaki ilişkiler bu hafta başlarında kötüleşti.
ABD, tahminen 1,4 milyon sivilin barındığı bir şehre saldırması halinde İsrail’in maruz kalacağı itibar hasarının olası askeri kazançlardan çok daha ağır basacağı konusunda uyardı.
BM başkanı Antonio Guterres Cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail’in Refah’ta tam ölçekli bir kara operasyonu başlatması halinde Gazze’nin “destansı bir insani felaket” riski taşıdığını, Fransa’nın ise İsrail’i Refah’taki operasyonlarını “gecikmeden” durdurmaya çağırdığını söyledi.
İsrail başbakanı, İsrail’in Hamas’ı yenemeyeceğini ve militan grubun kalan Hamas savaşçılarını aramak için Refah’a kara birlikleri göndermeden kanlı 7 Ekim saldırısını tekrar etme olasılığını ortadan kaldıramayacağını defalarca söyledi.
Netanyahu Perşembe günü meydan okuyan bir ses tonuyla şu sözü verdi: “Tek başımıza durmak zorunda kalırsak, tek başımıza duracağız.”
Beyaz Saray muhalefetini Cuma günü yeniledi, ancak şehre karşı henüz büyük bir operasyon görmediğini söyledi.
Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby gazetecilere verdiği demeçte, “Tabii ki endişeyle izliyoruz, ancak son 24 saat içinde burada gördüklerimizin geniş, büyük (veya) büyük bir kara operasyonunu ifade ettiğini veya gösterdiğini söyleyecek kadar ileri gitmem” dedi.
Bu haftanın başlarında, İsrail kara birlikleri, Mısır ile Gazze arasındaki Refah sınır kapısının Filistin tarafı da dahil olmak üzere şehrin doğu bölgelerini ele geçirdi, ancak henüz ana yerleşim alanına girmediler.
