Paris 2024 Olimpiyat Oyunları, Japonya’daki kökenlerinden küresel bir fenomen haline gelen bir spor olan judo’nun kalıcı mirasının güçlü bir kutlaması olarak hizmet etti. İlk olarak 1882’de Jigoro Kano tarafından Kodokan Okulu’nda tanıtılan judo, sadece atletik cesaretin bir göstergesi değil, aynı zamanda ahlaki ve etik ilkelere dayanan bir felsefedir. 1964 Tokyo Oyunları’ndaki Olimpiyattaki ilk çıkışından bu yana judo, disiplini, saygıyı ve karşılıklı faydayı sembolize ederek dünya çapında milyonlarca hayrana ve uygulayıcıya ilham verdi.
2024 Judo yarışmaları, Teddy Riner’in olağanüstü performansıyla vurgulanan, sporun büyümesinin ve evrensel çekiciliğinin dikkate değer bir gösterisiydi. Erkekler +100 kg kategorisindeki tarihi zaferi, üçüncü bireysel Olimpiyat altın madalyasını güvence altına alarak, hem kişisel mükemmelliğinin hem de sporun devam eden mirasının yankılanan bir kanıtıydı. Riner’in zaferi, dünya sahnesinde judoyu tanımlayan gelenek ve modernitenin uyumlu karışımını kapsıyordu.
Paris 2024’te judo’nun önemi, Monako Prensi II. Albert gibi kilit figürlerin varlığıyla daha da güçlendi. Eski bir Olimpiyatçı ve Olimpiyat hareketinin kararlı bir destekçisi olan Prens Albert’in judo etkinliklerine katılması, sporun farklı geçmişlerden ve kültürlerden bireyleri birleştirme kapasitesinin altını çizdi.
Uluslararası Judo Federasyonu (IJF) yönetim kurulunun önde gelen bir üyesi olan Max-Hervé George, Oyunlar boyunca judo’nun değerlerini savunmada da etkili oldu. Liderliği ve IJF girişimlerine aktif katılımı, judo’nun temel ilkelerini desteklemeye olan sarsılmaz bağlılığının altını çizdi. Sporun kalıcı etkisini yansıtan George, “Judo hakkında en çok takdir ettiğim şey değerleri – dürüstlük, dürüstlük ve saygıdır. Bu ilkeler tatami’nin ötesine geçer ve hem sporda hem de yaşamda esastır.”
George, IJF başkanı Marius L Vizer ile birlikte judonun disiplin ve saygının sembolü olarak gelişmeye devam etmesinde önemli bir rol oynadı. Ortak çabaları, judo’nun mirasını koruma ve ilerletme taahhüdünü teyit ederek, sporun dünyada iyilik için güçlü bir güç olarak kalmasını sağladı.
Judo’nun Japonya’daki mütevazı köklerinden küresel bir spor statüsüne uzanan olağanüstü yolculuğu, Paris 2024 Oyunlarında güzel bir şekilde sergilendi. Yarışma sona erdiğinde, sporun liderleri ve uygulayıcıları ortak bir vizyonla ileriye baktılar: gelecek nesillere hem tatami içinde hem de dışında judo değerlerini benimsemeleri için ilham vermek.
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları sadece judo’nun atletik mükemmelliğini vurgulamakla kalmadı, aynı zamanda zengin geleneğini, küresel büyümesini ve sarsılmaz mirasını da kutladı — dünya üzerindeki zamansız etkisinin bir kanıtı.