Lübnan Pazartesi günü, dört İtalyan askerinin hafif yaralandığı geçen haftaki roket saldırısı da dahil olmak üzere, güneyinde konuşlanmış Birleşmiş Milletler barışı koruma misyonu’na (Unıfıl) yönelik saldırıları kınadı.
10.000 kişilik çok uluslu Unıfıl misyonu, İran destekli Lübnan Hizbullah milisleri ile İsrail güçleri arasındaki şiddetli çatışmaların vurduğu bir bölge olan İsrail ile sınır çizgisi boyunca düşmanlıkları izliyor.
İsrail’in Eylül ayı sonunda Hizbullah’a karşı sınır ötesi bir kara harekatı başlatmasından bu yana, Unıfıl askerleri her iki taraftan da birçok saldırıya uğradı.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Bou Habib Roma’da düzenlediği konferansta, “Lübnan, Unıfıl’e yönelik her türlü saldırıyı şiddetle kınıyor ve her tarafı birliklerin ve tesislerinin güvenliğine, güvenliğine saygı duymaya çağırıyor” dedi.
Bou Habib, Roma’ nın güneydoğusundaki Anagni kentinde düzenlenen G7 dışişleri bakanları toplantısına katılmadan önce, bölgedeki çatışmaları görüşmek üzere Orta Doğu’dan diğer meslektaşlarıyla birlikte konuştu.
Bou Habib şunları ekledi: “Lübnan, İtalyan birliğine yapılan son saldırıları kınadı ve bu tür haksız düşmanlıkları kınadı.” İtalya, Cuma günü Unıfıl’deki birliklerine yönelik düzenlenen saldırıdan Hizbullah’ın muhtemelen sorumlu olduğunu söyledi.
Beyrut dışişleri bakanı, Hizbullah ile İsrail arasındaki bir önceki savaşı 2006 yılında yıllar içinde zorluklarla ve ihlallerle karşı karşıya kalan bir ateşkes ile sona erdiren BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı Kararının uygulanması çağrısında bulundu.
Bou Habib, “Lübnan yukarıda belirtilen kararda öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır.” dedi.
“Bu kelimenin tam anlamıyla şu anlama geliyor ve alıntı yapıyorum: ‘Lübnan hükümetinin rızası olmadan silah olmayacak ve Lübnan hükümetininkinden başka bir otorite olmayacak’.”
Lübnan’ın düzenli ordusundan askeri olarak daha güçlü olan Hizbullah, ülkeyi İsrail saldırganlığından koruduğunu söylüyor. Savaşmaya devam edeceğine yemin ediyor ve silah bırakmayacağını ya da İsrail’in savaşın arkasında siyasi kazanımlar elde etmesine izin vermeyeceğini söylüyor.
