Sri Lanka Cumhurbaşkanı Anura Kumara Dissanayake, geçtiğimiz hafta yapılan parlamento seçimlerinin ardından Pazartesi günü açıkladığı yeni kabinede kilit savunma ve finans portföylerini elinde tuttu.
Eylül ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan sol lider, geçici kabinedeki meslektaşlarının – Başbakan Harini Amarasuriya ve Dışişleri Bakanı Vijitha Herath – portföylerini elinde tutacağını doğruladı.
Dissanayake’nin anketleri planlanandan yaklaşık 10 ay önce arama ve gündemine yasama desteği sağlama kararı, Ulusal Halk Gücü (NPP) 225 üyeli mecliste 159 sandalye kazandığında doğrulandı.
Üçte ikiden fazla çoğunluk, Güney Asya ulusunun 1978 anayasası uyarınca orantılı temsil getirmesinden bu yana herhangi bir partinin kazandığı en büyük çoğunluk.
22 üyeli yeni kabineye ulusal çapta televizyonda yayınlanan bir törenle konuşan Dissanayake, “Bu mutlak gücün bizi kesinlikle yozlaştırmamasını sağlamalıyız.” dedi.
“Bize verilen bu muazzam güç, ekonomik ve politik olarak çok uzun süredir ezilen insanların isteklerini yerine getirmek için sorumlulukla kullanılmalıdır.”
Yeni hükümet ilk meclis toplantısını Perşembe günü yapacak.
Bir önceki hükümet tarafından güvence altına alınan devam eden Uluslararası Para Fonu (IMF) kurtarmasına paralel olarak 2025 yılı için bir bütçe hazırlanması bekleniyor.
Bir IMF ekibi, 330 milyon dolarlık bir sonraki taksiti serbest bırakmadan önce yeni liderlikle görüşmek üzere Kolombo’da.
Sri Lanka, benzeri görülmemiş bir ekonomik çöküş sırasında ülkenin Nisan 2022’de 46 milyar dolarlık dış borcunu temerrüde düşürmesinin ardından kurtarma paketi için IMF’YE gitti.
En önemli gıda ve yakıt ithalatını bile finanse edecek en büyük döviz sıkıntısı, dönemin cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa’yı geçici olarak ülkeden kaçmaya ve istifaya zorlayan aylarca süren sokak protestolarına yol açtı.
Dissanayake, selefi Ranil Wickremesinghe tarafından güvence altına alınan tartışmalı 2,9 milyar dolarlık IMF kurtarma yardımını yeniden müzakere etme sözü üzerine kampanya yürütmüştü.
Ancak göreve geldiğinden beri, uluslararası borç verenle var olan anlaşmayı sürdürmeye karar verdi ve ülkenin özel sektörü tarafından güçlü bir şekilde desteklendi.
Giden parlamentoya, her ikisi de başkan olarak görev yapan güçlü bir siyasi klandan iki kardeş olan Mahinda ve Gotabaya Rajapaksa partisi hakim oldu.
Partileri sadece üç sandalye kazandı.