Çocukların ekranlarda her zamankinden daha fazla zaman geçirmesiyle, Still Face Sendromu adı verilen yeni bir endişe ortaya çıktı. Klasik bir psikolojik deneyden esinlenen terim, artık daha az yüz ifadesi ve duygusal tepki gösteren çocukları tanımlamak için kullanılıyor — bazı uzmanların aşırı ekran süresine bağladığı bir etki.
Dijital cihazlara olan bu artan güven, çocukların sosyal ve duygusal gelişimini etkiliyor olabilir mi?
Ebıed’e göre, ekranlar beynin dikkati ve duygusal düzenlemeyi yöneten kısımlarını bozabilir. “Bazı çocuklarda gördüğümüz şey, orijinal Still Face Deneyinde gözlemlenene benzer: geri çekilme, hayal kırıklığı ve duygusal bağlılık eksikliği.”
İşaretleri tanımak
Ebeveynler, Hareketsiz Yüz Sendromu ile ilişkili semptomların farkında olmalıdır. Dr. Wadhwa, çocuğun göz temasından kaçınması, sosyal etkileşimlere daha az ilgi göstermesi ve uyarılma için ekranlara aşırı bağımlı hale gelmesi gibi işaretler aramayı önerdi. Wadhwa, ”Bu çocuklar çevrelerine kayıtsız görünebilir veya duygularını iletmek için mücadele edebilir” dedi.
Artan bir endişe olsa da, Dr. Ebied bu davranışların kalıcı olmayabileceğini söyledi. “İyi haber şu ki, Hareketsiz Yüz Sendromu belirtileri gösteren birçok çocuk, ekran süreleri azaldığında önemli ölçüde iyileşiyor ve gerçek hayattaki sosyal etkileşimlere katılmaya teşvik ediliyorlar.”