Bu Nisan ayında, özellikle BAE ve Dubai, son 75 yılın en ağır yağışları olan eşi görülmemiş yağışlar yaşadı. Dünya Meseleleri genel müdürü Tanzeed Alam, Nisan yağmuru gibi aşırı hava koşullarının küresel sıcaklıklar yükseldikçe daha yaygın olacağını açıklıyor. “Aşırı (hava durumu) olayların daha sık ve yoğun hale geldiğini göreceğiz. 75 Yılda bir fırtına her 20, 15 veya 10 yılda bir olabilir.”
İklim değişikliği zamanımızın varoluşsal tehdididir, ancak ‘zamanımız’ geçene kadar düzeltilmesi muhtemel görünmüyor. Sıcaklıkların yükselmesi ve doğal afetlerin daha sık yaşanmasıyla birlikte, dünya çapında Z Kuşağında geleceğe dair artan bir umutsuzluk duygusu var.
Araştırmalar, son beş yılda iklim değişikliğinin küresel olarak bir konuşma noktası haline geldiğini buldu. Veriler, artık daha fazla gencin iklim değişikliğini yakıcı bir sorun olarak gördüğünü gösteriyor. ‘İklim değişikliği’, ‘küresel ısınma’ ve ‘sera etkisi’ gibi terimler yanlış bir şekilde birbirinin yerine kullanılırken, güçlü duygular uyandırır.
İklim değişikliğinin temel nedeni ele alınmamıştır. Petrolden kurtulabilen ülkeler bunu yapmazken, yapamayanlar – özellikle BAE – çok daha fazlasını yapıyor. Buna hükümet ve paydaşların alevlenmeye son vererek emisyonları azaltma, petrokimya atıklarını yakma ve 2030 için yeşil hedefler geliştirme gibi çalışmaları da dahildir.
Devam eden çabalara rağmen, Gen-Z daha fazla eylem istiyor. Ancak eski nesiller isteksizdir. Hükümetin tek başına bu sorunları gençlerin aktivizmi ve iklim değişikliği konusundaki çözüm odaklı tartışmalar olmadan çözebileceğine inanıyorlar. Gerçekte, iklim değişikliği konusunda politik olarak en yüksek sesle konuşan bir nesil olan Gen-Z, Dünya’yı temizlemeye bırakılacak gibi görünüyor. Dedelerimiz tarafından dikilen ağaçların tadını çıkarmak yokken, daha kısa kışlar, daha uzun yazlar ve yüzyılda bir sel birkaç yılda bir olmaya başlar.
Hafifletme cevap gibi görünüyor: fosil yakıtlardan kurtulmak ve plastiği okyanustan çıkarmak, ‘dünyanın akciğerlerinin’ yok olmasına son vermek (yağmur ormanlarını okuyun) ve plastiği okyanustan çıkarmak (gidecek 200-400 milyon ton arasında). Ancak azaltma yeterli değil, ısınma eşiğini geçtik. Peki, gençlerin kendilerinden önceki sorunla ne ilgisi var?
