Ölüm düğünden önce gelir
Reem’in kuzeni Salma da Gazze’deki durumdan derinden etkilendi. Salma’nın üç kuzeni, evleri yıkıldıktan sonra birlikte taşınmak zorunda kaldı. “Kuzenlerimden biri 27 yaşındaki oğlunu kaybetti,” diye paylaştı Salma, “Ailemizdeki en kötü ölümdü. Düğünü 30 Ekim’e ayarlandı, ancak 25 Ekim’de öldü.” Trajediye rağmen kuzenler ayrılmayı reddetti. “Bombalanırsak hepimiz birlikte ölürüz; Kimsenin yalnız kalmasını istemedik” dediler.Okul, ev ve geçim kaynağı yok
Reem ve Salma’nın Gazze’deki aileleri için günlük gerçekler hayal edilemeyecek kadar acımasız hale geldi. “Çocukları artık okula gitmiyor ve evleri ve geçimleri yok edildi. Sadece hayatta kalmak ve çocuklarını hayatta tutmak istiyorlar – yaşadıkları en zor şey bu “dedi. Hem Reem hem de Salma, Gazze’deki sevdiklerine ellerinden geldiğince ihtiyaç duyulan maddi ve duygusal desteği sağlıyorlar. “Fırsat buldukça onlara para gönderiyorum. Her zaman kabul etmiyorlar ama elimden gelenin en iyisini yapıyorum “dedi Salma. Reem, her gün kız kardeşi, yeğenleri ve yeğenleriyle konuştuğunu, “onlara onları sevdiğimi hatırlatmak ve onları elimden geldiğince rahatlatmaya çalışmak için” sözlerine ekledi.‘Hepimiz birini kaybettik’
Dubai’de yaşayan Sami Salman, yurtdışında yaşayan birçok Filistinlinin hissettiği acıyı paylaştı: Khaleej Times’a şunları söyledi: “Onlarla internet üzerinden iletişim kurmaya çalışıyorum. Bazen onlara ulaşabiliyorum, bazen ulaşamıyorum çünkü internet her zaman mevcut olmayan güneş panelleriyle çalışıyor.” Çatışmanın ailesi üzerindeki ağır bedelini anlatırken Sami’nin kederi aşikar. “Birini kaybettim” dedi ve ekledi: “Aslında birini kaybetmemiş Filistinli yok.”Sami, aile üyelerinden bazılarını Gazze’den en az yerlerinden edilen bölgelerden biri olan Deyr el Balah’a tahliye edebildi, ancak ailesinin çoğu, azalan yardım malzemelerine güvenerek kuşatılmış bölgede kalıyor. Dedi ki: “Gelen yardım ailemin yaşadığı şeydir. Bazen ona ulaşamazlar çünkü ya çalınır ya da satmaya çalışırlar ama geçinmeye çalışırlar.”